NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
وَمُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
الْمَعْنَى
قَالَا حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ
الْحَكَمِ
عَنْ إِبْرَاهِيمَ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ يَزِيدَ
عَنْ ابْنِ
مَسْعُودٍ
قَالَ لَمَّا
انْتَهَى
إِلَى
الْجَمْرَةِ
الْكُبْرَى
جَعَلَ
الْبَيْتَ
عَنْ
يَسَارِهِ
وَمِنًى عَنْ
يَمِينِهِ
وَرَمَى
الْجَمْرَةَ
بِسَبْعِ
حَصَيَاتٍ وَقَالَ
هَكَذَا
رَمَى
الَّذِي
أُنْزِلَتْ عَلَيْهِ
سُورَةُ
الْبَقَرَةِ
Abdurrahman b. Yezid dedi
ki: İbn Mes'ûd el-Cemretü'I-Kübrâ (demlen Cemre-i Akabe)'ye varınca Beyt'i
soluna Minâ'yı da sağına aldı ve Cemre(-i Akabe)'ye yedi çakıl atıp (Resûl-i
Ekremi kasd ederek)
"Kendisine Bakara
sûresi inen kimse de işte böyle attı.” dedi.
İzah:
[64] Buhârî, hac;
Müslim, hac; Tirmizî, hac; Nesaî hac; İbn Mâce, menâsik; Dârimî, menâsik; Ahmet
b. Hanbel, I, 168, 297, 306, 415, 427,
430, 432, 436, 456, 458; II, 152, VI, 90.
Bilindiği gibi Akabe,
Mekke'ye iki mil uzaklıkta bir tepedir. İslam tarihinde büyük bir önemi olan
Akabe Bey'atları burada yapılmıştır. Akabe'de yapılan bu bey'atlarda
Medine'liler Resûl-i Ekrem'e kadınlarını ve çocuklarını korudukları gibi
kendisini de koruyacaklarına ve her halükârda ona yardım ve itaat edeceklerine
dair söz verdiler. Mevzumuzu teşkil eden bu hadis Buhârî ve Müslim'de;
"Ben, Ey Ebâ Abdurrahman, başkaları bu taşları vadinin üstünden
atıyorlar" dedim. İbn Mesûd da "Kendinden başka ilâh olmayan Allah'a
yemin ederim ki, üzerine Bakara Sûresi indirilen zâtın makamı budur"
dedi." anlamına gelen lâfızlarla rivayet edilmiştir.
Abdullah b. Mes'ûd'un
sözünü yeminle te'yid etmesinin sebebi Abdurrahman en-Nahâî'nin
Cemretu'l-Akabe'ye atılacak taşların vadinin üstünden atılacağını söyleyerek
Resul-i Ekrem'in sünnetine aykırı bir beyânda bulunmasıdır. Bu durum Hz. İbn
Mesud'un vicdanı üzerinde derin bir tesir icra ettiğinden İbn Mesud hazretleri
gerçeği ifade etmek maksadıyla bu taşların vadinin içinden atılacağını söylemiş
ve bu sözlerini yeminle te'yid etmek ihtiyacını duymuştur. Menâsik-i Hac pek
çok Süre'de bulunduğu halde Hz. İbn Mesud'un özellikle Bakara Sûresi'ni zikr
etmesi hacla ilgili hükümlerin ekseriyetinin bu Sûrede bulunmasındandır. Ya da
Bakara Sûresi'nin azametine, diğer Sûreler arasındaki önemine işaret etmek istemesindendir.